Sayfa - 514 cüz - 26
48- FETİH SÛRESİ-- 49- HUCURÂT SÛRESİ
29. Muhammed, Allahın Resûlüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rükû ve secde hâlinde, Allahtan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevratta ve İncilde anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, kendileri sebebiyle inkârcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden iman edip salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.
49- HUCURÂT SÛRESİ
Medine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını dördüncü âyette geçen Hucurât kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir. Burada Hz. Peygamberin aile efradıyla birlikte ikamet ettiği odalar kastedilmektedir. Sûrede başlıca, müminlerin, gerek Hz. Peygambere karşı, gerek kendi aralarında uymaları gereken bazı görgü ve ahlâk kuralları konu edilmektedir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Ey iman edenler! Allahın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allaha karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
2. Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamberin sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygambere yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider.
3. Allahın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allahın, gönüllerini takvâ (Allaha karşı gelmekten sakınma) konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.
4. (Ey Muhammed!) Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir.[1]
[1] . Uyeyne İbn Husâyn ve Akra İbn Hâbis, Temimoğullarından yetmiş kişilik bir heyetle birlikte Hz. Peygamberin istirahatta bulunduğu bir öğle vaktinde odaların arkasına gelerek, Ey Muhammed! Yanımıza gel diye seslenmişlerdi. Âyette onların bu kaba davranışı kınanmaktadır.