Sayfa - 322
cüz - 17
21- ENBİYÂ SÛRESİ
11. Biz zulmetmekte olan nice memleketleri kırıp geçirdik ve onlardan sonra
başka başka toplumlar meydana getirdik.
12.
Onlar azabımızı hissedince, hemen oradan süratle kaçıyorlardı.
13.
Onlara, Kaçmayın, o içinde şımartıldığınız bolluğa ve yurtlarınıza dönün.
Çünkü sorulacaksınız denildi.
14.
Eyvah bizlere! Bizler gerçekten zalim kimseler idik dediler.
15.
Biz onları biçilmiş ekin, sönmüş ateş gibi yapıncaya kadar bu feryatları
devam etti.
16.
Biz yeri, göğü ve arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.
17.
Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik.
Yapacak olsaydık böyle yapardık.
18.
Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da beynini parçalar. Bir de
bakarsın yok olup gitmiş. Allaha karşı yakıştırdığınız nitelemelerden
ötürü yazıklar olsun size!
19. Göklerde ve yerde kim varsa hep Onundur. Onun katındakiler, ne Ona
ibadetten çekinir (ve büyüklenir) ne de yorgunluk (ve bıkkınlık) duyarlar.
20. Hiç ara vermeksizin gece gündüz tespih ederler.
21. Yoksa yerden, ölüleri diriltebilecek birtakım ilâhlar mı edindiler?
22. Eğer yerde ve gökte Allahtan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin
de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arşın Rabbi Allah, onların
nitelemelerinden uzaktır, yücedir.
23. O, yaptığından dolayı sorgulanamaz fakat onlar sorgulanırlar.
24. Yoksa ondan başka ilâhlar mı edindiler? De ki: Haydi getirin delilinizi!
İşte benimle beraber olanların kitabı ve işte benden öncekilerin kitabı
(Hiçbirinde birden fazla ilâh olduğuna dair hiçbir delil yok). Şüphesiz
çokları hakkı bilmezler de bu sebeple yüz çevirirler.

.
22. âyette Allahın birliği aklî yönden, bu âyette de
naklî yönden ispat edilmiştir.